İÇİMİZDEKİ MAN KAFALI LAVRENCE ler

Ortadoğu da öyle sinsi planlar devreye sokuluyorki akla gelmeyecek oyunlar oynanıyor. İki süper güç tüm manevra ve komplo yeteneklerini test etmek için en zayıf
halka olarak Ortadoğu coğrafyasını seçtiler. Gizli olarak öyle görüşmeler yapılıyor ki, ülke sınırları değişiyor. Ülkeler içinde yeni oluşumlar kuruluyor. Bu enerji
savaşından oluyor. Güç gösterisinden oluyor. Silah lobisinin pazar yaratmasından oluyor. Yeni silahların deneme fırsatı bulmak için oluyor. Bir şekilde oluyor.
Türkiye’nin Güney sınırımızda iki komşumuz vardı. Suriye ve Irak. Bu iki süper güç denen iki ülke (ABD-RUSYA). Satranç oynar gibi öyle hamleler yapıyor ki
hem karşı tarafın hamlesini kırmak, hemde kendisi başarı elde etmek için çıkar dışında birşey düşenemez oldular. Şu anda Güney sınırımızda artık ABD, RUSYA, PYD, PKK
ve YPG den oluşan 5 yeni komşumuz oldu. Halep’e çekilip sığınan Suriye ile Bağdat’ın dışına çıkamayan ve kuzeyin kontrolünü kaybetmiş bir Irak var. Sinsice uygulamaya
konan bu oluşuma da hiçbir Ülke ses çıkarmıyor veya kendi coğrafyalarından uzakta olan bu gelişmelere ses çıkaramıyor. Hemen Güney komşularımızdaki bu planı en yakından
takip eden tek ülke Türkiye. Hemen güneyimizdeki bu tehlikeyi hisseden ve en çok zarar görecek Ülke de Türkiye olacaktır. Asıl gaye Suriye ve Irak’ın Kuzeyindeki
bu yapılanmayı sıcak sularla buluşturmak ve Akdenize ulaştırarak İsrail ile bağ kurmak.
İki yıl önce oradaki bazı hareketliliği ve tehlikeyi anlayan Türkiye karşı operasyon için Suriye ye bazı hamleler yaptı. Bunu siyasi malzeme olarak kullanmaya
çalışan içimizdeki MAN kAFALI LAVRENCE ler Suriye’de ne işimiz var diye cırtlak sesle eletirmeye başlamışlardı. Şu anda gelinen nokta Türkiye’nin ne kadar haklı
olduğunu ortaya koymuştur. Artık sözde Nato ortağımız ve Müttefik maskesi ile yanımızda bildiğimiz ABD tüm çıplaklığı ile doğrudan bize karşı bir hamle için YPG
ve PYD yi eğitiyor, donatıyor. Amaç belli. Yıllardır Türkiye üzerinde yapılan operasyonlarda başarılı olamayan şer güçler şimdi yeni bir oyun ve yeni bir yöntem
deniyorlar. Bunu da kendilerinin finansörlüğünde taşaronlar kullanarak yapıyorlar. Öyle ki, YPG ve PYD nin maaşları ABD tarafından ödenmektedir. (Aylık 300-400 dolar)
Verilen 4500 tır dolusu silah ve mühimmat hibe. Bunu ABD karşılığı olmadan yapmaz. Çıkarı olmadan tek mermi vermez. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez misali.
Türkiye kurulduğu günden bu güne hep dış güçlerin saldırısı ve komploları ile karşı karşıya kaldı. Bu geleneğin geçmişi ta Osmanlı’ya dayanır. Hep Türkiye
üzerinde oyunlar oynandı. Dış mihraklar bazı dönemlerde içerden yandaş buldu. Bazen yakın dostluklar kurup ortaklık yaptılar. Amaç iktidarı hedef gösterip amaç
Türkiye idi. Bu muhalefetin işine geliyordu. Bir türlü dış düşmanlara karşı tek vücut karşı koymayı öğrenemedik. Hep iktidar karşıtı olmak, mevcut hükümeti zayıf
düşürmek genlerimizde oluşmuş. Bunu bilen şer odakları da içerde devamlı yandaş Lavrenceler bulmuş, kullanmış.
Bu girişimler bazen ülke büyümesinin önünü tıkamak için, bazen bazı ülkelerin çıkarları için, bazen silah loilerinin pazarlarını büyütmek için, bazen de
kendi ekonomik çıkarları için yapılmış. Ama hep yapılmış. Burada ya muhalefet, ya da kendilerinin oluşturduğu çeşitli taşören örgütler kullanılmış.
Ya da içimizdeki MAN Kafalı LAVRECE ler kullanılmış.
Şekilde görüldüğü gibi.