Kırşehir Beyi iken, Emirhor olan Eseddedin İsyanı’nı bastırdı. Elbistan Savaşı’na katıldı. Orada Mısır Memlük Sultanı Baybars’a esir düştü. Baybars bütün esirleri serbest bırakınca Caca Bey Şam’dan Kırşehir’e döndü. Bir hükümdar gibi Kırşehir’de hüküm süren Caca Bey’in ünü, kısa sürede her tarafa yayıldı.
Genç yaşında zekasını göstererek üstün hizmetlerde bulunan Caca Bey, kısa zamanda büyükler arasına karıştı. Mevlana, yazdığı mektupta onu övmüş, başarısını tescil etmiştir. Aralarındaki birçok görüşmede de bu konuyu dile getirmiştir. Özel Türkçe konuşan, emirleri ve devlet yazışmalarında Türkçe yazan Caca Bey, kendi idaresinde olan Hacı Bektaş ile de ilgilenmiş, onu himaye etmiştir.
Anadolu’da bir çok hayır kurumu yaptırmıştır. Bu arada Eskişehir’de bir cami ve bir han yaptırmış, 17 cami ve zaviyeyi de onarıma almıştır. Selçukluların en parlak döneminde (13.yy) Erzurum, Eskişehir, Tokat, Kayseri, Konya da birçok köprü, cami, medrese, hayır kurumları ve günümüze kadar anıtlar yaptırılmıştır. Kırşehir’de bu gün bir mimari anıt olarak yükselen Caca Bey Medresesi’ni de Caca Bey yaptırmıştır. Devrin fakültesi gözüyle bakılan bu binada Türkçe eğitimi veriyordu. Arapça ve Acem dili ile de eserleri vardır. Ayrıca İslam Hukuku ile felsefe ve tasavvuf dersleri de öğretiliyordu. Kubbesi açık ve altında bir kuyunun bulunduğu Cacabey Medresesi’nde kuyuya yansıyan yıldızlar incelenir, bunlar üzerinde araştırmalar yapılırdı. Bundan anlaşıldığına göre, bu medrese o dönemlerde astronomi araştırmaları yapılıyor, matematik, fizik, kimya gibi konularda eğitim veriyordu. O dönemin Ünüversitesi idi.
Cacabey ünlü İslam bilim adamları ile aynı dönemde yaşamıştır. 1270 yılında Hacı Bektaş ile, 1273 yılında Mevlana ile birçok defa buluşmuşlardır.
Bazı kaynaklar Caca Bey döneminde 1261 yılında bir moğol istilası sırasında 93 yaşındaki Ahi Evren ın bu istilada öldürüldüğü söylenmektedir. Ayrıca Mevlana nın oğlu Alaaddin Çelebide bu istilada Ahi Evren ile birlikte katledilmiştir.
Caca Bey, 1301 yılında Kırşehire saldıran Rum tekvurları ile savaşırken şehit düştü. Naaşı Kırşehir’e getirilerek 1272’de yaptırdığı medresenin yanındaki türbeye defnedildi.
Bu içerik için ilk yorumu siz yapabilirsiniz.